RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINDAN HER GÜN BİR VECİZE
.. Cihat-ı sitteyi tenvir eden îman nimetine de Elhamdülillah demesi lâzımdır.
Çünki, îman cihat-ı sittenin zulümatını izale etmekle def'-i bela kabilinden büyük bir nimet sayıldığı gibi -tabiî- o cihat-ı sitteyi tenvir ettiği cihetle de celb-ül menafi' kabilinden ikinci bir nimet sayılır.
Binaenaleyh insan fıtrî bir medeniyete sahib olduğundan cihat-ı sittede bulunan mahlukatla alâkadar olur ve îman nimeti ile de cihat-ı sitteden istifade edebilmesi imkânı vardır.
Binaenaleyh فَاَيْنَمَا تُوَلّوُا فَثَمَّ وَجْهُ اللّهِ âyet-i kerimesinin sırrı ile cihat-ı sitteden herhangi bir cihette olursa insan tenevvür eder.
Hattâ mü'min olan bir insanın dünyanın kuruluşundan sonuna kadar uzanan manevî bir ömrü vardır. Ve insanın bu manevî ömrü ezelden ebede uzanan bir hayat nurundan meded ve yardım alır.
Ve keza cihat-ı sitteyi tenvir eden îman sayesinde insanın şu dar zaman ve mekânı geniş ve rahat bir âleme inkılab eder.
Bu büyük âlem, bir insanın hanesi gibi olur ve mazi, müstakbel zamanları, insanın ruhuna, kalbine bir zaman-ı hal hükmünde olur. Aralarında uzaklık kalkıyor.
Bediüzzaman Said Nursî
(Elhamdülillah) Yirmidokuzuncu Lem'a
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder